3.trimester etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
3.trimester etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13.06.2013

34.hafta..

Öyle böyle derken 8.ayımızı da bitirmek üzereyiz oğlumla..Her geçen gün onu içimde daha net hissediyor olmak,onunla konuştuğumda,karnımı okşadığımda beni anlarcasına hareket etmesi ve bu şekilde iletişim kurabiliyor olmak kesinlikle tarifi zor,muhteşem duygular..Artık oğlum kendini tamamlamak üzere..Kemikleri daha güçlü..Tekmeleri daha can alıcı..Yeri iyice dar geliyor olacak ki nasıl pozisyon alacağını şaşırdı bizimki..Çoğunlukla yan duruyor olmasına rağmen bir kaç gün önce baş aşağı durduğunu hissettim..Allah dedim,bizim oğlan yavaştan yavaştan doğum pozisyonu alıyor herhalde diye.. Ama neyse ki bu sadece 2 gün sürdü ve sonra yine yan döndü..Nasıl mı anlıyorum bunları acemi bir anne adayı olarak?? Valla herşey hıçkırdığını anlamamla başladı..İçimde garipten bir iç çekme, pıt pıt şeklinde bir his belirdi..Acaba bu hıçkırık dedikleri şey mi ki diye araştırıp,soruşturup,öğrendim deneyimli annelerden..zaten sonrası da çorap söküğü gibi geliyor..Bizim oğlan her yemek yememden  kısa bir süre sonra hıçkırmaya başlıyor..Ben de böylece kafasının nerede olduğunu anlayabiliyorum..tabii ki karnımın şeklinden,sertlikten,tekme yerlerinden de çıkarabiliyorum pozisyonunu..Ama açıkçası yan durması tercihim..diğer şekilde hem mesaneme yaptığı baskı,hem de kaburgalarıma uyguladığı aşırı şiddet beni benden alıyor..Özellikle dün kaburgalarımın kırıldığını,nefesimin kesildiğini sandım bir ara..neyse ki oğlum söz dinliyor da  "hadi bebeğim,yan dön,şeklini değiştir,annenin canı yanıyor vb." şekilde devam eden sohbetimizden sonra yer değiştirdi..
Dün demişken,bu ay ki muayenemiz dündü ve doktorumuz oğlumuzun iyi olduğunu söyledi çok şükür..Beyefendi baş aşağı,kıçı dönük durduğundan göremedik kendisini..Ama iyi olduğunu bilmek yeterli..
Bu arada kolestaz yüzünden erken doğum riskim hala devam etmekte..ve kötü haber..Eğer oğlum 37.haftadan erken gelmek isterse maalesef gittiğimiz hastanede yeni doğan ünitesi olmadığından doğum yapamayacağım..Bu durum çok ama çok canımı sıksa da Allah'tan ümit kesilmez,bu sadece bir ihtimal diyerek kendimi teselli etmeye çalışıyorum..
34.hafta biterken ayaklarımın şişkinlik konusunda en üst noktaya ulaşmış olması da ayrı bir olay..artık hakikaten vücudumun daha ne kadar büyüyüp değişebileceğini kestiremiyorum:D Büyüyen karnım yüzünden bir türlü uyuyamıyor, üstüne nefes darlığı çekerek her daldığımda en geç yarım saat içinde tekrar uyanıyor ve gün içinde de sürekli uyku halinde evde pinekliyorum.. Ahhh,o 2.trimester dedikleri 4.5.6. ayları çok ama çok özlüyorum..Ne güzel günlerdi..oğlum ilk kez hareket etmişti, daha hafiftim,uykum düzenliydi,daha aktif ve daha güzel hissediyordum kendimi..sanırım annelerimiz haklı..Çocuk büyüdükçe sıkıntısı da artıyor gibi..

Neyse bu kadar mız-mızlanmak yeter. Yine de oğlum için her şeye değer..Allah daha kötüsünden sakınsın,sağlıkla ve zamanında oğlumu kucağıma almamı nasip etsin..



18.05.2013

Karmaşık haller..:(

Yazmayalı sadece 1 hafta olmasına rağmen ne kadar da çok konu birikmiş.. Babaannemin ölümü,anneler günü,ayağımı burkmam,uyuz gibi kaşınmaya başlamam ve kolestaz teşhisi..
Bir önceki yazımda babaannemin rahatsız olduğundan ve ona bir şey olmadan son kez görmek istediğimden bahsetmiştim.Maalesef onu son kez dünya gözüyle görmek,hamile iken görüşebilmek nasip olmadı.Gittiğimiz günün gecesi ölüm haberini aldık..Yaşını başını almış,85 ine merdiven dayamış,ele avuca düşmemiş,kimseye yük olmamış,duaları ve gülen yüzü,neşesi ile anılacak olması benim üzüntümü bir nebze hafifletiyor olsa da canım babam için pek kolay atlatamayacağı bir travmaya dönüştü annesini yitirmek..Benim babam çok soğuk kanlı,güçlü bir adamdır nihayetinde ama onu ilk kez bu kadar üzgün,perişan görmek babaannemden çok babam için endişelenmeme sebep oldu..Biliyorum,ne yaşta olursanız olun ya da anneniz ne kadar yaşlı olursa olsun acısı aynı acı olacaktır.Bu sebeple ki en büyük dileğim Rabbim babamın bu durumu en kısa zamanda kabullenip atlatmasına yardım etsin.Ve canım babaannem olduğu yerde nur içinde yatsın..

İstanbul'da olduğum süre içinde çok yoruldum..hem ruhen hem bedenen..Aslında çoğunlukla uzanır vaziyetteydim ve hiç bir koşuşturmacaya beni sokmadılar,lakin yolculuk nedeniyle iyice şişmiş vücudum, stres sebebiyle inip çıkan tansiyonum, cenaze günü düşüp ayak bileğimde kas zedelenmesi yaşamam-ki çok şükür bebeğime bir şey olmadı- ve üstüne bitmek bilmeyen kaşıntılarım..Her şeyin kısa bir zaman diliminde olması, babamı,annemi üzgün görmek,babaannemsiz bir anneler gününü buruk yaşamak,bütün bunlar yetmezmiş gibi patavatsız insanların cenazede bile "ayy ne kadar şişmişsin,ayy karnın ne kadar büyümüş, yüzüne hamilelik sisi çökmüş vs." gibi yorumlarla var olan son moralimi de bozmaları beni oldukça yordu. Ama bu zaman da bile yüzümü güldürecek şeyler olmadı değil..Ayağımı burkmam sebebiyle gittiğimiz poliklinikte orada çalışan sevgili arkadaşım Fatoş sayesinde oğlumuzu görme fırsatı bulduk.Hem de yine detaylı-renkli ultrasonla. Ankara'daki detaylı USGde yüzünü göstermeyen oğlum sanki bana moral olsun diye poz verdi bu sefer.Böylece bu anneler gününde alabileceğim en güzel hediyeyi bana arkadaşım Fatoş vermiş oldu. Bunun yanı sıra güzel yiğenlerime de doymuş oldum İstanbul'da iken.Hep beraber annemlerde kaldığımız için beraber bir hafta geçirmiş olduk.Tabii bunun çok daha farklı bir atmosferde olmasını tercih ederdim..

Gelelim kaşıntı mevzusuna.Kesinlikle yok böyle bir kaşıntı..Sanki derimin altında karıncalar geziyor.Sanki yıllarca yıkanmadım da uyuz oldum..Sanki kaşıya kaşıya parçalasam cildimi rahat edeceğim..Allah kimselere yaşatmasın..Aynı durum ablamın  hamileliklerinde de son aylarda olmuştu.O da uyuz gibi kaşınıp,kaşınmaktan derisini kanatır hale gelmişti.Ama onunkinin sebebini bulamamışlardı bir türlü. Ankara'ya döner dönmez doktor randevumda belirttim bu şikayetimi ve doktorumuz da bunun ciddiye alınması gereken bir şey olduğunu söyleyip kan tahlili istedi.maalesef sonuçlar pek de iç açıcı değildi.Karaciğer enzimlerim olması gerekenin çok çok üstünde çıktı.Buna eşlik eden ödem,idrarda koyulaşma ve en önemlisi el ve ayaklar başta olmak üzere tüm vücutta döküntüsüz kaşınma olması Gebelik Kolestazı denilen hastalığa işaret etti. Selçuk Bey hemen bir ilaç yazdı değerleri normale düşürüp kaşıntıyı durdurmak için ama yine de riskli gebelik durumuna girdiğimi,her hafta kan tahlilini yinelemem gerektiğini,ve daha sık görüşeceğimizi de söyledi.Bu hastalığı kaşıntılarım ilk başladığında sebebini  internette araştırırken görüp hakkında bir kaç yazı okumuştum.Kısaca karaciğerde safra salgısının bloke olması ve kanda safra değerlerinin yükselmesi seklinde açıklanan bu rahatsızlık,tamamen gebeliğe özgü,sebebi tam bilinmeyen, son aylarda kaşıntı ile kendini gösteren ve anneden çok bebek için risk taşıdığından ciddiye alınması gerekiyormuş.Detaylı bir şekilde başka bir iletide paylaşacağım.
Yani, anlayacağınız şu aralar moralim bir hayli bozuk.Allah tüm anne adaylarının bebeklerini sorunsuz bir şekilde,zamanında,sağlıkla  kucaklarına almasını nasip etsin..Lütfen siz de dualarınızı eksik etmeyin..

Oğlum..Seni var olduğunu öğrendiğim ilk andan beri büyük bir aşkla seviyorum.Beni hiç bir zaman bırakma.. Sağlıkla,huzurla gel kollarıma..