11.09.2013

Merhaba..

Uzunca bir süredir yazmadığımın farkındayım,lakin bu sıralar tahmin edersiniz ki oğluşum çokça vaktimi alıyor..Tabii onun yanı sıra gelip giden misafirlerimiz,sevdiklerimiz de olduğundan, haliyle biraz ihmal ettim bloğumu..Neyse ki şu an tatlı bıdığım uyuyor da günler önce başladığım bu postumu tamamlama fırsatı buluyorum..
Rüzgar gün itibari ile 75günlük oldu..Günler onunla ne de hızlı geçiyor..İnanın günlerce evden çıkmadığım oldu ilk zamanlar ve hiç mi hiç sıkılmadım diyebilirim..Gerçi ilk zamanlar hayatımız gereğinden fazla maceralıydı,sıkılmaya vaktimiz olmamıştı..Sonrasında da zaten bayramdı, kırkıydı, mevlüdüydü derken zaman akmış..
Bayramın ilk günü Rüzgarla namı değer 'kırk' olayını savdık..Kırk uçurmaya da çok sevdiğimiz arkadaşlarımız Gökçen-Mehmet çiftine gittik..Canım arkadaşım bu geleneği tüm detaylarıyla araştırıp,kendinden güzellikler katarak beni çok ama çok mutlu etti.
Ne mi yapmış? Ne yapmamış ki...
Öncelikle Rüzgar'a çok şık bir bayramlık elbise almış teyzesi ve üzerine de güzel bir not iliştirmiş...
Yanı sıra geleneklerde yeri olan, kırk uçurmaya gidilen evin sahibinin bebeğe verdiği Yumurta,Un,Ekmek,Şeker,Tuz,Çörek Otu,Pirinç,Pamuk,Bozuk Para ve"kırk banyo suyuna" katılmak üzere 40 tane taş,cam nazar boncuğu ve altın..Tüm bunlar üzerlerinde çok ama çok anlamlı ve okudukça duygulandığım dilekler iliştirilerek ufak poşetlere konulmuş.. Yani adette ne var ne yoksa fazlasıyla,en şirin şekilde emek ve dua katarak hazırlamış oğlumun Gökçen teyzesi..Kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır..Yoğun ev ve iş temposuna rağmen oğlumun ve benim bu özel günlerimize anlam katan değerli kişilerdendir kendileri..Seviyoruz seni Gökçeeeeeeeeeeeeeennnnnn...
Bayram geçip,biz bize kaldığımızda,yani Rüzgar 44 günlükken biberonu,dolayısıyla mamayı reddetti..Önce şaşkınlık ve panik duygularını iç içe yaşadım.."Allah mamayı almazsa aç kalır oğlum,benim sütüm onu doyurmaz,yetmez asla" diye düşünüp bir kaç biberon mamayı heba ettim..Her zaman lokur lokur içtiği mamayı verdiğimde bu sefer yüzünü ekşitip,diliyle itmeye başladı bizim bıdık..Soner almadığına ve ağlamadığına göre sütün yetiyordur,zorlama dedi -ki haklıydı..Ve -maşallah- o günden beri sadece anne sütü ile besliyorum oğlumu..Aslına bakarsanız bu durumdan hepimiz karlı çıktık..Babamız mama almaktan kurtuldu,oğlum tamamen ve sadece anne sütü ile beslenmeye başladı ve ben de hem emzirerek kalori yakıyor hem de sürekli mama hazırlama,biberon steril etme,su kaynatma ve her yere taşıma zahmetlerinden kurtulmuş oldum.Bol bol su içmeye,sıvı tüketmeye devam..
Bu 2 aylık süre zarfında oğlumun maşallah boy-kilo artışı olması gerektiği gibi..
Polisitemiye dair hiç bir iz kalmadı,yani oğlum normal ten rengine kavuştu,kan değerleri düzene girdi..
Çok şükür kolik gibi bir sıkıntımız olmadı,ama ara sıra gaz problemimiz oluyor..
En büyük sıkıntımız  kaka yaparken zorlanmak..Bizim oğlan makat kasları yerine karın kaslarını kasıyormuş ve canı acıyor dolayısıyla..Neyse ki yavaş yavaş öğrenmeye başladı..
Boncuk gözlüm artık bize gülümsüyor,konusanları pür dikkat dinliyor ve yeni yeni sesler çıkarmaya çalışıyor..
Kucakta uyumayı,özellikle babasının göbüşünde uyumayı çok seviyor.Her ne kadar büyükler kucağına alıştırma zorlanırsın sonra deselerde ben severek,büyük bir zevkle oğlumu kucağıma alıyor,onunla aşk yaşıyorum..Çünkü bu günlerini ikimizde yeniden yaşayamayacağız ve bebeklerin yalnızlık çekmemesi,öz güveni geliştirebilmesi için anne-baba kucağına,temasına ihtiyacı olduğunu düşünüyorum..
Gece uykuları git gide daha uzun bloklar halinde olmaya başladı, ama gündüzleri iş yapmak,kendime de azıcık zaman ayırmak na-mümkün henüz..
Mümkün olduğunca açık havaya çıkıyoruz oğlumla..Park, bahçe, kısa mesafede arkadaşlara hep bebek arabamızla gidiyoruz..Hem oğlum temiz hava alıyor hem ben yürüyüş yapmış oluyorum..Doktorum henüz koşu bandını önermiyor..Ben de güzel havaları mümkün mertebe değerlendiriyorum..
Her geçen gün daha da yakışıklı oluyor Rüzgar oğlum..İlk başlarda sıkça babasına benzetilirken,şimdilerde herkes bana benzetmeye başladı..Bu durum o kadar hoşuma gidiyor ki ilk zamanlar içten içe kıskanmışım demek ki Soner'e benzetilmesini diyorum..
Bu arada Rüzgar'ın resimlerini Instagram da paylaşıyorum..Blogdaki Instagram resmine tıklayarak oradan da takip edebilirsiniz.. Ve bloğumu okuyan sevgili okurlarım ve arkadaslarım,eğer bloğumu takip ederseniz,"bu siteye katılın " linkine tıklarsanız çok memnun olurum:D





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder