Rüzgar'ın anne sütü dışında bir tatla,kıvamla tanışması beş buçuk aylıkken oldu.Maalesef 6.ayımızı doldurmayı bekleyemedik.Gerçi ben aylar öncesinde ek gıda süreci ile ilgili yayın ve sanal ortamdaki her türlü bilgiyi taramaya başlamıştım ve 6. ayı beklemeden bebeğin teker teker ve ufak ufak tatlara aşina olmasının daha doğru olduğu kanaatine varmıştım.Lakin doktor sözü dinleyip 6. ayı bekleyecektim ki Rüzgar 5. ay kontrolünde sadece 550 gr almıştı ve kilosu % 80 presentılda olmasına rağmen ben de "eyvah,sütüm yetmiyor,oğlum aç kalıyor" sirenleri yanmaya başladı.Derken 2-3 hafta erkenden ufak ufak lezzetlerle tanıştırdım oğlumu..
Açıkçası ben mutfakta zaman geçirmeyi,sevdiğim,merak ettiğim yeni tatları pişirip sevgilime sunmayı çok severim.Söz konusu beslenme oğlumu,onun sağlığını,boyunu,kilosunu,zekasını,motor gelişimini,bugününü,geleceğini doğrudan etkileyeceği için daha bir titizlendim,özendim bu hususta.Sonuçta ne yersen o'sundur diye boşuna dememişler di mi??!! (you are what you eat)
Öncelikle doktorumuzun ek gıdaya geçiş konusundaki tavsiyelerine yer vermek istiyorum..
İlk verilecek gıda evde günlük mayalanmış yoğurt olmalıymış. Keza ilk yoğurt vererek içindeki faydalı bakterilerin bebeğin midesinde koruyucu,hazırlayıcı bir katman oluşturmasını sağlıyormuşuz. Ama hazır yoğurtlar ya da çocuklar için hazır satılan meyveli yoğurtlardan katiyen verilmeyecek, onun yerine ev yapımı taze yoğurt verilecek. Ben de doktorumun sözünü dinleyip ilk yoğurt verdim oğluma..O gün bugündür Rüzgar vesilesiyle biz de ev yapımı yoğurt yiyoruz. Ben Sek ya da AOÇ nin günlük sütünü ilk yaptığımda Pınar'ın organik yoğurdu ile mayalamıştım ve yoğurt yapma makinesini kullanmıştım. Fakat makinenin kapak kısmı plastik olduğu için çok güzel tutan yoğurdum her defasında plastik koktuğundan sonrasında kendim anne usulü mayaladım. Mis gibi, kıvamlı ve kokusuz :D Yoğurdu ilk etapta seven oğlum zamanla burun kıvırmaya başladı,şimdilerde ise ağzını sımsıkı kapatıp katiyen yemiyor.Eee eninde sonunda pes edecek diyerek ben mayalamaya devam ediyorum. Pekmezli,kuru ya da taze meyveli varyasyonlarını denedim ama sonuç bir kaç kaşıktan öteye gitmedi. Ama son zamanlarda ona da çare olarak hem çorbalarına katarak yediriyorum hem de ayran olarak içiriyorum..
Okuduğum yazılardan yola çıkarak bebeğe sebzenin meyveden önce tattırılmasının ileride sebze sevmeme olasılığını düşürdüğüne ikna oldum ve patates,havuç ikilisiyle serüvene devam ettim. Doktor patates,havuç,elma,armut ve mevsiminde taze kabağın alerjen gıda olmadığını ve teker teker vermek gerekmediğini söyledi. Ben de patates ve havucu az suda haslayıp irmikle kıvamlandırdım,sonraki günlerde içine balkabağı ekledim ve 2 gün farklı bir sebzeye geçmeden bekledim alerji ihtimaline karşı. Tabii sebzeler haslanıp organik irmikle(Migros larda Farmcity markasını bulabilirsiniz) kıvamlandırılıp piştikten sonra bir gün saf zeytin yağı bir gün tereyağı ilavesiyle doğrayıcıdan geçiriliyor..
Meyvelerden de Rüzgar'a ilk elma armutu cam rendede rendeleyip ve bir çimdik tarçınla tatlandırarak verdim..Tabii ki bayıldı her bebek gibi..(tarçın ve kimyon bebeklerin ilk baharatları ) Sonra avakado ve muzu anne sütü ile kıvamlandırıp verdim.İlginçtir avakadoyu muzdan daha iştahlı yedi.(Avakado doymamış yağ oranı çok yüksek, biftek kadar kalorili ama sağlıklı ve bebeklere verilebilecek ilk gıdalar arasında imiş.)
Çorba olarak da kayınvalidemin Rüzgar'a özel yaptığı ev tarhanasını yine doktorun tavsiyesi ile ilk gıdalardan biri olarak tattırdım.Çorbalara katmak üzere evde bebe bisküvisi yaptım,rondodan geçirdim.Tarifi internette bir çok blog ve sitede mevcut.Ben sadece içine pekmez katmıyorum.Zaten adı bebe bisküvisi ama tadı bildiğiniz kuru ekmek :)
İlk 2 hafta bu tatlara bir kaç kaşıkla başlayıp sonra giderek artırdım ve çeşitlendirdim.Yine çok uzun yazmışım. Devamı başka bir ek gıda yazısında olsun.. Tüm bebeklere afiyet olsun..