8.10.2013

Bebekler için oyun ve şarkılar..

 Bebeklerin zihinsel,fiziksel ve sosyal gelişimlerinde şarkı ve oyunların önemi su götürmez bir gerçek. İleri ki yaşlarında daha aktif,kendisiyle ve çevresiyle daha barışık olmaları,ilgi ve yeteneklerini,beyin ve duygu koordinasyonunu geliştirmeleri açısından müzikle desteklenmiş oyunlar oynamaları çok çok önemli.Hele bir de yabancı dilin bu kadar elzem olduğu bir asırda çocuğumuza dil öğretmek istiyorsak mümkün olduğunca erken yaşta onu hedef dile maruz bırakmamız gerekir.Bilinir ki her yabancı dil, o ülkenin kültürüyle birlikte öğretilir. Yabancı dil öğretiminde öğretilen dilde söylenen şarkılar, çocukların eğlenerek öğrenmesine de yardımcı olur. Şarkılardaki ritimler öğrenmeyi kolaylaştırır ve uzun süre hafızada kalmasını sağlar..
Malumunuz İngilizce öğretmeni olarak oğlumu ona söylediğim İngilizce şarkılarla ve oyunlarla, gün içerisine serpiştirdiğim İngilizce monologlarımla bu dile maruz bırakıyorum.Ondan ilk önce İngilizce konuşmasını beklemiyorum tabii,ama şimdiden maruz kalırsa ileride karşısına çıktığında daha rahat kavrayacağını biliyorum.
İngilizce çocuk şarkıları repertuvarım yeterince geniştir benim, mesleğimden ötürü.Gerçi yetişkinlerle daha çok çalıştığım için bir çoğunu unutmuştum ama hamileliğimde İnternetten videolar izleyerek açığı kapattım. Şimdi Rüzgar'a sık sık İngilizce şarkılar söylüyorum ya da uyumadan önce bebefona kayıtlı şarkıları dinletiyorum.Şarkılara ufaktan tepki vermeye başladı bile.Hatta favori şarkısının "Row,row,row your boat" olduğunu söyleyebilirim :)
Dinlettiğim şarkıların videolarını "Bebeklere şarkılar" sayfasında, uydurduğum,öğrendiğim ya da bilindik güzel oyunları da "Bebekler için oyunlar" sayfasında paylaşmaya başladım.Umarım bebişlerimize az da olsa faydası olur.
Sizin de bildiğiniz güzel oyunlar,tekerlemeler,şarkılar varsa ve benimle paylaşırsanız çok çok sevinirim.


2.10.2013

Rüzgar 3 aylık..

 Bugün Rüzgar efendinin 3. ay kontrolünü de yaptırdık.Çok şükür oğluşumun gelişimi,sağlığı ve keyfi yerinde..Yaklaşık iki aydır sadece anne sütü ile beslenmesine rağmen kilo-boy artışı oldukça iyi.

Bu ayki değişiklikler şöyle :

  •  Bu aralar konuşma çabaları giderek artıyor..Biz konuşurken ağzımıza bakıp o da ağız hareketleri yapıyor..  Tükürükler çıkarıp baloncuk yapmak çok hoşuna gidiyor.
  •  İlk zamanlar pek ilgisini çekmeyen Dino'ya (kendisi aslında eşek olur) eliyle vurup sesler çıkartıyor :)
  •  Elini emmeyi hala çok seviyor. Artık elini o kadar şevkle emiyor ki şapur şupur sesler çıkarıyor.
  •  Kendi kendine yüz üstü 10-15 dk kadar etrafı izleyerek kalabiliyor. Yüz üstü yastığa dayadığımda kendini yana yuvarlayıp sırt üstü yatabiliyor.Bu demek oluyor ki en kısa zamanda oyun halisina geçiyoruz.
  •  Eli kolu gece de yerinde durmadığından ya battaniyesini açıyor ya da yüzünü kapatıyor; bu beni çok endişelendirdiğinden uyku tulumuna geçmiş bulunmaktayız.Şimdi oğlum rahat, ben rahat :)
  •  Biz bir şeyler yerken ağzımıza bakıyor ve dudaklarını yalıyor :) Buna dayanamayan babasını  yokluğumdan istifade eline geleni-baharatlı cipsler dahil- yalattırırken yakaladım.Bu durumdan Rüzgar memnun-muş, babası memnun-muş :) 
  •  Saçları nihayet dökülmeye başladı.Diplerden gelen yeni saçlar sarımsı. Kumral olacak gibi yakışıklım.Gözleri de hala mavi ama açık yeşile döner mi diye merak etmekteyiz. Gerçi doktor artık dönmez dedi ama büyükler belli olmaz diyor.
  •  Gün içinde uyku rutinimiz arada değişmekle beraber oturmaya başladı. Sabah 6.30-7.00 arası uyanıyor,beslenme ve alt değiştirmenin ardından bizim yatağımıza alıyorum, gülücüklerimizle babamızı uyandıyor sonra aşk yaşamaya hep beraber devam ediyoruz. 8.00 gibi yeniden 1-1 buçuk saatlik uyku daha. Sonra oyun süremiz uzuyor ve daha kısa uykularla akşamı yapıyoruz.Tüm işi-yemeği-keyfi onun o kısacık şekerlemelerinde yapmaya çalışıyorum.
  •  Hava güzel olduğu sürece günde bir kez uykusunu açık havada yapması için yürüyüşe çıkıyoruz.

  • Akşam babamız eve geldiğinde keyfi daha da artıyor. "Ooooo baba nerdesin yaa..7/24 annemi görmekten sıkıldım" der gibi gülücük,agu-gugu faslı başlıyor.O an itibari ile babayla sohbet 'in', benim pabucum kısa süreliğine 'out'. Babası tabii bu duruma benim bozulduğumu sanıyor olabilir ama ben Rüzgar'ı onun kucağına atmaktan gayet mesut TV karşısına kuruluyorum. 
  • Aralıklı uykularla akşam 9.00 olduğunda banyo (yaz boyunca neredeyse her akşamdı ama bu sıralar haftada 2-3 kez )- masaj-beslenme ve hoooooppp uykuuu...gece boyunca 3-4 kez beslenme için uyanıyor ve yeniden uyuyor.Maalesef ara sıra bu rutin bozulabiliyor..

Rüzgar paşayla 3 aydır günler çok kısa,koşuşturmacalı ve her şeye rağmen eğlenceli.Bakalım yazın yetmeyen gün kışın nasıl yetecek :)